top of page
Yazarın fotoğrafıCansu Gücüyener

İŞİTME NEDİR VE NASIL GERÇEKLEŞİR?


İşitme canlıların etraflarında oluşan sesleri işitme organları vasıtasıyla algılamasıdır. Memeliler ve insanlarda kulağın üç bölümü varsa da işitmenin dört temel aşaması vardır:

-Dış Kulak

-Orta Kulak

-İç Kulak

-Santral İşitsel Sinir Sistemi


DIŞ KULAK

|Kulak Kepçesi: Dış ortamdan gelen ses dalgalarının karşılaştığı ilk organ kulak kepçesidir (auricula,pinna). Kulak kepçesi sesleri toplamaya ve dış kulak yoluna (meatus acousticus eksternus) iletmeye yarar. Ayrıca girintili çıkıntılı olan yapısal özelliği sesi filtreleme ve yükseltme görevi kazandırır.

Dış Kulak Yolu: Kulak kepçesinden gelen sesi timpan membrana (kulak zarı) iletir. Bu görevi yaparken ses enerjisini de yükseltir. Bu durum da dış kulak yolunun bir rezonatör olmasından kaynaklanır.



ORTA KULAK

Dış kulak yolundan gelen ses timpan membrandan geçerek orta kulağa ulaşır. Orta kulağa ulaşan ses dalgaları kemikçik zinciri (malleus, incus, stapes) ile oval pencereye ulaşır.

Tuba Eustachii: Orta kulak ile nazofarenksi birbirine bağlayan yapıdır. Akustik sinyallerin timpan membranı en etkili biçimde titreştirebilmesi için orta kulak hava basıncının dış kulak yolu basıncına eşit olmalıdır. Bu eşitlenmeyi yapan da Tuba Eustachii’dir. Orta kulağın görevi, kendisine gelen akustik sinyalleri güçlendirerek kokleada algılanacak şekilde sıvı dalgalarına dönüştürmektir. Bunu yapmasının sebebi, akustik sinyalin yayılmaya düşük direnç gösteren hava ortamından (atmosferden) yüksek direnç gösteren ortama (koklear sıvılara) geçerken yitirilecek enerjiyi karşılamaktır. Buna ‘empedans eşleştirme’ mekanizması denir. Kokleanın gösterdiği bu dirence karşı orta kulakta birkaç temel sistem bulunmaktadır.

Alan Farklılığı: Kazanç sağlayan sistemlerin en önemlisidir. Timpan membranın titreşen alanı ile oval pencere arasındaki oran, 17’e 1’dir. Osküler Kaldıraç Etkisi: Malleus ve incus’un kollarının birbirine olan 1,3 oranından kaynaklanır. Kuvvet x uzunluk sabit olduğuna göre, uzunluk azaldığında kuvvet artar. Oval ve Yuvarlak Pencereler arasındaki faz farkı etkisi: Eğer akustik enerji orta kulaktaki iki pencereye aynı fazda erişseydi, sesin iletiminde bozulmaya neden olurdu. Yuvarlak pencere stapes tabanına dik konumda olması ses enerjisinin sönümlenmesi engellenmiş olur. Bu şekilde enerjinin iki pencereye farklı fazlarda erişmesi ‘defazaj etkisi’ olarak adlandırılır.


İÇ KULAK

İç kulak hem işitme organı (koklea) hem de denge organlarından (vestibüler sistem) meydana gelmiştir. Kemik ve membranöz olmak üzere iki kısımdan oluşur. Kemik labirenti, vestibül, semisirküler kanallar ve kemik koklea oluşturur. |Cochlea, latince salyangoz anlamına gelmekle birlikte, insanda salyangoza benzer bir yapıdadır. Koklea içerisinde içi sıvı dolu 3 tane tüp şeklinde yapı bulunur. Kokleadan enine kesit alındığında yukarıdan aşağıya şu yapılar görülür;


-Scala vestibuli

-Scala media

-Scala tympani


Scala vestibuli ve tympani sodyum oranı yüksek, potasyum oranı düşük bir sıvı olan perilenf ile doludur. Scala media ise potasyum oranı yüksek, sodyum oranı düşük bir sıvı olan endolenf ile doludur. Scala media ile scala vestibuli birbirinden ‘Reissner membran’ ile ayrılırken, scala media ve scala tympaniyi ‘Basilar membran’ ayırır. Basilar membran üzerinde ‘Corti organı’ denilen bir yapı taşır. Corti organı da tüy ve destek hücrelerinden oluşur. Tüy hücreleri, iç tüylü hücreler (İTH) ve dış tüylü hücreler (DTH) olmak üzere ikiye ayrılır.


Şekil 3. Koklea’nın Yapısı

İç Tüylü Hücreler: Afferent işitsel sinir fibrillerinin çoğu iç tüylü hücrelerde sonlanır ve bu hücreler koklear sinirlerdeki aksiyon potansiyellerinin ana üreteçleridir. Her bir kokleada yaklaşık 3500 civarında bulunmakla beraber, baziler membran üzerinde tek sıra halinde dizilmişlerdir. İç tüylü hücreler, myelinli ve kalın afferent koklear fibrillerle sinaps yapar. Destek hücreleri bulunur.

Dış Tüylü Hücreler: Her bir kokleada yaklaşık 12000 sayıda bulunan bu hücreler üç sıra halinde dizilim gösterirler. Dış tüylü hücrelerin görevi, iç tüylü hücrelerin sesi algılamasındaki duyarlılığını artırmaktır. İç tüylü hücreler gibi destek hücreleri bulunmaz ancak uzama-kısalma özellikleri vardır. Bu özellikleri prestin denilen protein sağlar.

Tüylü Hücrelerin Uyarılması: Tüylü hücreler boyları giderek artacak şekilde sıralanmışlardır. Bu tüylerin tümüne ‘stereosilia’ denir. En uzununa ise ‘kinociulum’ denir. Stereosiliaların kinociliuma doğru bükülmesi, bu hücrelerin gövdesindeki potasyum ve sonra sodyuma duyarlı voltaj kanallarının geçirgenliğini artırarak, bu iyonların hücre içine geçmesini sağlar. Bu iyonların hücre içine geçmesi depolarizasyon (eksitasyon, uyarılma) tam tersi durumu hiperpolarizasyona (inhibisyon) neden olur. Sonuç olarak işitme, tüm bu bahsedilen yollardan geçerek beyinde algılanmayla sonlanır. Algılanma, işitsel uyarıların kortekste ilk durağı olan Broadmann’ın 41. Alanı olarak da isimlendirilen Primer işitsel korteks’te başlar. Primer işitsel korteks her iki hemisferin temporal lobunda yer alır. İşitme ve denge ile ilgili uyarıları beyne taşıyan ise, 8. Kranial sinir olan vestibulokoklear sinirdir.


Daha Fazla Bilgi için Odyofy.com 'daki içeriklere göz atabilirsin.



KAYNAKÇA

  1. Prof. Dr. Mustafa Bülent Şerbetçioğlu, İşitme Kaybının Testleri Tanısı ve Tedavisi, Nobel Tıp Kitabevleri, İstanbul, 2021

  2. Prof. Dr. Erol Belgin - Doç. Dr. A. Sanem Şahlı, Temel Odyoloji, Güneş Tıp Kitabevleri, Ankara, 2017

  3. https://www.ahmethamdikepekci.com/isitme-anatomisi-ve-fizyolojisi

  4. https://www.dronurcelik.com/2018/01/24/isitme-fizyolojisi/

  5. https://www.ent.com.tr/kulak-ve-ostaki-borusu-anatomisi--isitme-sistemi-902s.html

216 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

留言


bottom of page